Ana Sayfa HABER İş dünyasında başarının anahtarı ”çalışan mutluluğuna ve çalışan deneyimine odaklanmaktan geçiyor.”

İş dünyasında başarının anahtarı ”çalışan mutluluğuna ve çalışan deneyimine odaklanmaktan geçiyor.”

Pluxee Türkiye, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından bu sene 32.’si düzenlenen İnsan Odağında Yönetim Kongresi’nin ana destekçileri arasında yer aldı. Kongre kapsamında “Çalışan Deneyiminin Yeni Algoritması” başlıklı oturumda yer alan Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan ve Pluxee Türkiye İnsan Kaynakları CHRO’su Feride Düzduran Gündüz, bugünün ve geleceğin insan kaynakları yönetimine dair önemli ipuçlarını paylaştı: Çalışan deneyiminin ön plana alındığı kurumlarda organizasyonel dönüşüm yüzde 50 daha hızlı gerçekleşiyor. Şirketlerde sürdürülebilir büyüme ve başarının yolu, yaşanan teknolojik dönüşümde çalışan mutluluğuna ve çalışan deneyimine odaklanmaktan geçiyor.

Pluxee Türkiye’nin ana sponsorlarından olduğu, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) tarafından düzenlenen 32. İnsan Odağında Yönetim Kongresi 5-6 Kasım tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Çalışma hayatında ve insan kaynağı yönetiminde küresel trendlerin ele alındığı ve Türkiye’nin önde gelen markalarının desteklediği kongrenin konuşmacıları arasında Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan ve Pluxee Türkiye CHRO’su Feride Düzduran Gündüz de yer aldı.

“Mutlu bir dünya için çalışan mutluluğunu sağlamak gerek”

Kongre kapsamında “Çalışan Deneyiminin Yeni Algoritması” panelinde konuşan Pluxee Türkiye CEO’su Eda Uluca Özcan, organizasyonel başarı için şirketlerin çalışanlarını mutlu etmelerinin kritik olduğunu belirtti. Çalışan bağlılığını güçlendirmenin ancak çalışan mutluluğunu sağlayarak gerçekleştiğini söyleyen Özcan, “Çalışan deneyimi, çalışanların ilk işe alım görüşmesinden organizasyondaki son günlerine kadar yaşadıkları tüm etkileşimleri ve deneyimleri içeren bir yolculuk. Bu yolculuğu tasarlamak ise artık tüm liderlerin ortak sorumluluğu. Mutluluk da hem şirketin hem çalışanın karşılıklı ve sürdürülebilir sevgisiyle, çabasıyla, zaman zaman fedakarlığıyla ya da kendini belirli alanlarda dönüştürmesiyle oluyor. Dolayısıyla şirketlerin sadece çalışan bağlılığına değil işin kalbi olan, çalışan mutluluğuna odaklanması önemli. Şirketler, çalışanın mutluluğuna dokunduğu zaman, hem mikro anlamda insanı yani çalışanı hem de makro anlamda tüm dünyayı daha mutlu bir hale getirebiliyorsunuz” dedi.

Geleceğin kazanan stratejisi: insanı merkeze almak

Çalışan dünyasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Eda Uluca Özcan şunları söyledi: “İşi ele alış şeklimizde insanı merkeze almak geleceğin kazanan stratejisi olacak. Çalışanlar, zamanlarının çoğunu işlerinde geçiriyor. Bu nedenle çalıştıkları şirketlerin, onların iyi ya da kötü günde yanında olacağını bilmeleri büyük önem taşıyor. Bu noktada farklı araçlarla, yan haklarla çalışanlarımızın yanında olduğumuzu hissettirmemiz önemli. Geleceğin çalışma dünyasını anlamak için bir diğer önemli alan ise teknoloji entegrasyonu ve yapay zekâ. Yapay zekâ bu kadar hızlı gelişirken ve çalışma hayatımızı dönüştürürken bambaşka yan haklar da ortaya çıkacak. Çalışan deneyimini yeni teknolojilerle birlikte yeniden tasarlamamız gerekecek.”

“Tüm liderlerin çalışanın hayatına dokunması gerekiyor”

İnsan kaynaklarının değişen ve dönüşen fonksiyonu üzerine görüşlerini katılımcılarla paylaşan Pluxee Türkiye CHRO’su Feride Düzduran Gündüz ise şu değerlendirmede bulundu: “Çalışan deneyimini iyileştirmek için hayatı bütünsel olarak ele almak, sadece mesai saatlerine değil, bir günün 24 saatine değer ve anlam katmak oldukça önemli. Nasıl kendi özel yaşam alanımız sadece dört duvardan ibaret değilse bir şirket de yalnızca ofisten, görevlerden ve projelerden ibaret değil. Bir liderin görevi de bu alanın duygusal iklimini doğru şekilde yönetmek; yalnızca performans beklentisi koymak değil, aynı zamanda çalışanların mutlu ve üretken hissetmelerini sağlamak için onlara alan açmak. Burada sadece insan kaynakları liderleri değil, tüm liderlerin çalışanların hayatına dokunması, dönüşümü desteklemesi ve benimsemesi kritik. CEO’ların ajandasında çalışan deneyimi başlığının da bulunduğu organizasyonlarda, kurum kültürü de dahil olmak üzere organizasyon genelinde dönüşüm yüzde 50 daha hızlı oluyor; bu da sürdürülebilir büyüme ve başarıyı beraberinde getiriyor.”

“İK sorumluluklarının yüzde 60’ı strateji odaklı olacak”

İnsan kaynaklarının değişen ve dönüşen fonksiyonu üzerine görüşlerini katılımcılarla paylaşan Feride Düzduran Gündüz; “Organizasyonları geleceğe hazır hale getirebilmek için insan kaynakları liderlerinin bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçları masaya yatırarak beceri ve yetkinlikler üzerine analiz ve planlarını, şirket liderleri ile yapmaları gerekiyor. İK profesyonellerinin CEO’lara danışmanlık rolünü üstlenmeleri önem taşıyor. İnsan kaynakları fonksiyonu ve özellikle yetenek yönetimi artık çok daha stratejik bir başlık. Eskiden İK sorumluluklarının yüzde 20’si strateji odaklı iken önümüzdeki dönemde bu oranın yüzde 60’a ulaşması bekleniyor. İnsan kaynaklarının bu değişen rolü doğrultusunda hem kendi hem de yönettiği iş gücünün yetenek ve yetkinliklerini geliştirmesi oldukça önemli. Her İK profesyonelinin liderlik, kültür dönüşümü, stratejik iş gücü planlaması, yapay zekâ ve dijital okuryazarlık, kişiselleştirilmiş deneyim konularında bir yol haritasının olması gerektiğine inanıyorum” dedi